Justice Hunter
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Justice Hunter


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Nefes Nefese

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Charity
Eternal Flame
Eternal Flame
Charity


Mesaj Sayısı : 28
Kayıt tarihi : 27/05/10

Nefes Nefese Empty
MesajKonu: Nefes Nefese   Nefes Nefese EmptyC.tesi Mayıs 29, 2010 9:50 am

Nefes 1~İntikam
Mekan: Synchronicity , Synchronicity Tepesi
Tarih: 16 yıl öncesi


Etrafını smokinli adamlar sarmıştı.Hiçbirisinin yüzünde ifade yoktu.3 haftadır bu binanın içinde yaşıyordu.Ailesini ancak her gün öğleden sonra yapılan mahkemelerde görüyordu.Bu sefer mahkemeye gitmediğine emindi.Hiçbir zaman 15 Eternal Flame ajanının tam ortasında,kelepçeli elleriyle mahkemeye gitmemişti.
Adamların hepsi aynı anda aynı adımlarını sertçe yere vuruyordu. Bu da koridorda yankı oluşmasına sebep oluyordu. Minik Quentin'in bugün yaşgünüydü. Belki de doğumgününü ailesi ile kutlaması için götürüyorlardı onu. Buna inanmak istiyordu. Suratında sevimli bir gülümseme oluştu. Televizyonda Eternal Flame üyelerini çok överlerdi. Yaptıkları iyilikleri ve insanları korumalarını... Bu adamların kötü birşey yapmayacağını düşünüyordu.
Eternal Flame gizliden gizliye dünyayı yönetirdi. Herkes onları minik bir teşkilat sansa da gerçek Eternal Flame bunun ötesinde bir organizasyondu. Üçüncü Eternal Flame başkanı olan Bay Maedino sırf ailesi asil ve soylu olduğu için başkanlık koltuğuna oturmuştu. Aslında gerçek başkan o değil,etrafındaki yalaka böceklerdi. Başkan onlar ne derse yapıyordu. Bu nedenle işinde güvenilir ve yetenekli birçok adam idam edilmişti. Kıskançlık,çekememezlik ve yerlerinden kaldırılma korkusu adeta onları çıldırtıyordu. Eternal Flame güvenilir bir teşkilattan çok ortalık karıştıran aptal kişiler grubuydu.
Koridorlarda neşeli neşeli giderken uzaktaki çıkış kapısını gördü. Doğum günü açıkhavada mı yapılacaktı? Belki de artık onları salarlardı... Dışarıya adımını attığı gibi uzun zamandır hissetmediği rüzgar esti ve saçlarını asilce havalandırdı. Ön perçemleri usulca süzülürken karşısındaki demirlere bağlanmış iki kişi gördü. Kafalarına siyah çuvallar geçirilmişti.Hareket etmeden duruyorlardı. Hemen önlerinde sıralanmış bir gurup asker vardı. Kafası karışmıştı.Bu ne tür bir doğumgünü partisiydi? Etrafına bakındı. Anne ve babası ortalıkta görünmüyordu. Bir smokinli adam Quentin'in kolundan tutup bir yükseltiye götürdü. Kolları hala kelepçeliydi. Şaşkın suratıyla yanında göğsü dik duran Eternal Flame başkanına baktı. Hemen arkasında yalakaları bekliyordu. Adam çocuğun ona baktığını fark edip göz ucuyla süzdü sinsice kıkırdamaya başlayarak...
"Birazdan hain aile derdinden kurtulacaksın çocuğum!" dedi ve kıkırdamayı ilerletip kahkaha attı. Ne diyordu bu herif? Hain? Aile?
Korkusu boğazında birikti ve Quentin telaşla öne atıldı.
"Anne! Baba!"
İki asker Demirlere bağlanmış mahkumların kafalarındaki siyah çuvalı çıkardı. Endişe ettiği gibi gördüğü kişiler Anne ve Babasıydı gözleri kapalı ölümü bekleyen... Quentin geri geri ürkmüş bir kuş gibi yürüdü. 3. adımında bir smokinli adama çarparak durdu. Gözlerinde gözyaşları birikmişti.
"O-onlara ne yapacaksınız?!"
Başkan bir kahkaha daha attı ancak hiçbir cevap vermedi. Quentin yükseklikten atlayıp anne ve babasına koşuyordu ki birkaç görevli onu engelledi. Çırpınıyordu ve bağırıyordu. Göz yaşları etrafa sıçrarken feryatları gürültüden öteye gitmedi. Anne ve babası başlarını eğmişti. Oğullarına bakamıyorlardı. Baba daha fazla dayanamadı ve kafasını kaldırdı.
"Quentin! Biz kötü bir şey yapmadık!"
"Baba!"
"Ne olursa olsun bize inan! Ve asla onlar gibi olma!"
"Baba, Lütfen! İpi Çöz ve kurtul!" dedi tüm saf düşünceleriyle. O kadar kolay kurtulamayacağını bilmiyordu.
Baş görevli asker elini kaldırdı.
"Silahlar,Hazır!"
Görevlinin sesiyle silahların nişan alma sesleri adeta kulakları delilik ipine itlemişti. Baba oğluna son nefesleriyle bağırıyordu.
"Bizden utanma ve göğsün dik yürü oğlum! Quentin! Adalet için sava-" Ta ki babanın sözlerini bitimini beklemeyen görevliye dek...
"Ateş!"
Babasının sözlerini durmadan ateş eden tüfek sesleri kesti. Quentin dona kalmıştı. Anne ve babasının bedeninden her kurşunla kanlar fışkırıyordu. Quentin, şimdi en acı çekeceği işkenceye maruz kalmıştı. Gözünün önünde bedenleri delik deşik ediliyordu... Üstelik çocukluk kahramanları tarafından... Korkudan hareket edemedi. Cesetlerin her tarafı kanlanmıştı. Son tüfek sesiyle etraf ölüm sessizliğine gömüldü. Uçan kuşların kanat çırpış, kalın ötüş sesleri ruhu ölmüş bir çocuk harici hala hayatın olduğunu gösteriyorlardı. Quentin nefes almaktan bile korktu.Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Sessizliğiyle onun büyük çığlığı bozdu. Synchronicity tepesinde acı bağırışı yankılandı uzunca ve insanın içini dondururca...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charity
Eternal Flame
Eternal Flame
Charity


Mesaj Sayısı : 28
Kayıt tarihi : 27/05/10

Nefes Nefese Empty
MesajKonu: Geri: Nefes Nefese   Nefes Nefese EmptyC.tesi Mayıs 29, 2010 10:11 am

Nefes 2~Ankanın küllerinden doğuşu
Mekan: Synchronicity ,Eternal Flame Binası 5. kat/Fleas,Quentin'in Villası
Tarih: 6 yıl Öncesi




"Ve tanrı Eternal Flame'e yeni başkan yarattı!"
"Eternal Flame'in yeni başkanı kim?"
"Eternal Flame'e yeni başkanın gelmesiyle..."
"Eternal Flame Döndü!"
"Monochrome Fire korksun!"
"Eternal Flame küllerinden doğuyor!"
Her gazetenin ilk sayfasında aynı haber vardı.
Eternal Flame'e yeni bir başkanın gelmesi.
Birkaç ay önce Monochrome Fire isimli bir örgüt kendini göstermişti. Kimin tarafından hangi nedenle kurulduğu bilinmiyordu bu örgütün. Ancak güç seviyesinin Eternal Flame kadar olduğu mutlak bir gerçekti. İlk suçuda zaten Eternal Flame'e ithaf edilmişti. Başkanı birkaç saniye içinde alnının ortasından vurmuşlardı. Üstelik bunu öyle rahat yapmışlardı ki... Bu da yetmezmiş gibi arkalarından tek bir iz bile bırakmayıp şanlarını dört bir yana yaymak ister gibi yankılarını salmışlardı. Başkanı öldürülüşü 4 kamera tarafından çekildi. Sokak kamerası,Jinx kanalının helikopter kamerası,Monochrome Fire hatıra kamerası ve son olarakta karşıdaki bankanın güvenlik kamerası. Ancak hiçbirşey yapamadılar. Tahminen de bunu yapan Renivique kod adlı örgüt başkanıydı.
Gazetelerin ortak konularından sıkılmıştı. Hepsini fırlattı sıkkınlığını dışarı vurarak. Gazeteler çekilince arkasındaki sessizce bekleyen teşkilat üyelerini göründü. Elit takım köklerin ilk üç üyesi ve ürkek görüntüleri...
Kimse sesini çıkarmıyordu. Yeni başkanın nereden geldiği ,nasıl geldiği ve ne için geldiği hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Bu kadar gizemli görünmesi onları daha da korkutuyordu. Ruhsuz ve ciddi suratının arkasından neler gizlenenleri ve yeteneklerinin yararlılığını deli gibi öğrenmek istiyorlardı merak iştahlarıyla.Göz teması kurmamaya çalışıyorlardı ellerinden geldiğince.
"Sen 1 numarasın değil mi?"
Adam öne bir adım attı. Doğru, 1 numaraydı... Eski başkanın 1 numaralı yalakası. Kesinlikle Eternal Flame'in Köklerinde olmaya layık değildi. Başkanı yönlendirenler de onlardı.
"Buyurun başkanım! Emrinizdeyim!"
Charity göz ucuyla adamı süzdü. Bıkkın bir nefes verdi.
"Kovuldun!" dedi sakince.
"Ne?! Bunu yapamazsınız! Bu ne cüret!"
Charity'nin suratında korkutucu bir gülümseme oluştu.
"Asıl sen hangi cesaretle bana karşı çıkabiliyorsun?! Ben senin başkanınım! Beni yönetmeye nasıl cüret edersin! Seni idam etmediğine şükret... Eternal Flame'in 3. bankasındaki paraları kendi zimmetine geçirdin... "
Adam korkuyla geri adım attı.
"Bilmediğimi mi sanıyorsun?!"
Bir düğmeye bastı ve odaya bir grup güvenlik görevlisi girdi.Ancak sadece 1 numarayı değil diğer 2 ve 3. numarayıda götürdü.
"Bütün Eternal Flame'in Köklerini yenileyeceğim!"
diye bağırdı arkalarından.
Ayağa sakinliğini koruyarak kalktı. Evet, Eternal Flame değişmeliydi... En derinliğine kadar! Pencereden içeri giren güneş ışığı yüzünü aydınlatırken göz ucuyla masadaki dosyalara baktı. Muhtemelen yeni köklerin üyeleri olacaklardı... Tam o anda o dosyalardaki üstün yetenekli üyelerden biri içeri girdi. Charity onu kararlı bakışlarıyla karşılarken hoş geldinden öte direk konuya girmeyi tercih etti.
"Monochrome Fire örgütünü siz ve sizin gibilerle çökerteceğiz. Ne kadar güçlü oldukları umrumda değil. Onlar gibi oynayın elbet bir gün-"
----
"Şah-Mat!"
dedi Quentin. Bembeyaz tüylü battanniyeye sarılmıştı. Soğuk Monawhill yine havasını koruyordu. Ağzındaki lolipopu döndürdü. Battanniyenin içinde Onigiri gibi görünüyordu. Tüm bedenini kapatmıştı açıkta olan tek yerin kafası olacağı şekilde...Ve ara sırada eli de dışarı çıkıyordu. Bu uşağı Sebastian'ı 4. yenişiydi. Hiç zorlanmadan maçı sonlandırabiliyordu.
"En azından kazanmak için oyna!"
"Ne kadar çabalasamda sizi geçemiyorum Küçük Bey..."
"Saçmalamasana lan! Bana satrançı öğreten sendin!"
"Üstün zekanız herşeyi geçer Küçük Bey."
"Çok sıkıcısın , yalaka!"
"Siz öyle diyorsanız öyleyimdir Küçük Bey!"
Asık suratıyla uşağına baktı.Doğduğundan beri en yakın dostu o olmuştu. Ne kadar kafasına yastıklarını fırlatsada o hep gülümseyip "Tabi Küçük Bey" diyordu. Ailesi ölünce bütün parada ona kaldı. Vasiyette bu yazıyordu. Quentin de buna karşı çıkmadı. Zaten o zaman 6 yaşındaydı. Anlamıyordu para işlerinden. Yaşlı Sebastian parayı bankaya yatırdı ve kendi minik evinde kendi hayatını yaşamaya devam etti. Anne ve babasız kalan Quentin'i kilise yetimhanesine verdiler. 14 yaşına gelince bir rahibeyi öldürüp yetimahneden kaçtı Que. Gittiği ilk yer Sebastianın küçük evi oldu. Zaten bildiği tek yer de oydu... Sebastian bütün parayı çekip hepsini Quentin'e devretti. Ne de olsa para ona aitti... Monawhill'e gidip 3 yıl boyunca gizliliklerinden en ufak bir taviz vermeden Monochrome Fire örgütünü kurdular. Örgüt en iyi ve en yetenekli suçlulardan oluşuyordu. Her birinin derin dosyaları bulunuyordu ve yine her biri kök söktürmüştü peşindekilere... Gizli toplantılarla birleştiler, güçlü kararlar alındı. Sebastian Quentin'in zekasına güveniyordu. Quentin yaşıtları gibi biri değildi.
Televizyonda çıkan televizyon haberiyle üstündeki batanniyeyi Sebastiana attı Quentin. Ayağa fırlayıp cam sehpanın üzerine çıktı. Kumandaya yapışmıştı. Durmadan ses seviyesini açıyordu.
"...gelen haberle Eternal Fire'a yeni başkanın geçtiğini öğrendik. Yeni başkan Monochrome Fire Örgütünün korkması gerektiği açıklamasını yaptı. Henüz yüzünü göstermemeyi seçiyor Başkan Charity. Yarın gece başkanlığı için yapılacak baloda kendisini göreceğiz ve hemen ardından yapılacak basın toplantısıyla remen kendini bize tanıtacak. Bütün basın üyeleri ve asil aileler orada olacak ve biz de tabii... Her saniye gelecek haberlerle sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz. Evet Tom sendeyiz!"
Kadın spiker Eternal Fire binası önündeki bilgilendirmeyi bitirince Quentin'in ağzı açık kaldı.
"Bu-bu kadar çabuk mu?" diye fısıldadı. Sebastian Ayağa kalkıp sehpanın üzerinde mandaline tabağını eline aldı.
"Ne bekliyordunuz efendim. Eternal Fire büyük bir teşkilat. Bu kadar beklemeleri bile hataydı."
Quentin, Sebastian mandalina tabağını götürmeden bir mandalina alıp ağzına attı. Ağzı dolu olsa bile konuşuyordu.
"Ama bu yabancının güvenli olduğunu nereden biliyorlar ki?"
Sebastian eliyle Norinin ağzını kapadı.
"Size hiç yakıştıramadım Küçük Bey. Ağzınız açıkken çiğnenmez ve yemek yerken konuşulmaz. Karşındaki kimseleri kendinizden tiksindirebilirsiniz."
"İyi de karşımda kimse yok ki..."
Sebastian Quentin mandalinayı yutunca elini ağzından çekti ve mutfağa tabağı bırakmaya gitti.
Sürekli "Charity haa? Charity'ymiş.! Charity..." diye söylenirken sinirle sağ kaşını kaldırmış kumandayı titreyen ellerle tutmaya çalışıyordu. Kanalı değiştirdi.
"Duyulanlara göre Charity henüz 13 yaşında bir gençmiş..."
"Ne var bunda bende 16 yaşındayım ve 38 yaşındaki Eternal Fire Başkanını öldürdüm..." dedi spikere.O kanalıda değiştirdi.
"Charity Renivique kod adlı Monochrome Fire Başkanının bir çocuk olduğunu ve onu en kısa sürede elleriyle öldüreceğini söyledi..."Kanalları durmadan değiştiriyordu. Her kanalda daha da televizyona yaklaştı.
"...arkamda harika bir ekip var. Monochrome Fire bize hiçbirşey yapamaz.' diye Renivique'e meydan okuduğunu..."
"... ve Charity sözlerini 'Monochrome Fire kendini aydınlık sanan bir şeytan grubudur. Bende Renivique ve cücelerine meydan okuyorum!' diye sonlandır..."
Sebastian salona girince televizyona yapışmış Quentini gördü.
"Bu kadar yakından bakmak sizi kör eder Küçük Bey."
Quentin sinirden tir tir titriyordu.
"Bu herif bana üstü kapalı meydan mı okuyor?!?!!"
Sebastian Quentin'i omuzlarından havaya kaldırıp karşı koltuğa otutturdu.
"Üstü kapalı değil direk meydan okumuş Küçük Bey."
"N-ne-ne Cüretle!!!"diye ayağa fırladı. Yine televizyonun dibine gidecekken Sebastian Quentin'i tişörtünden tutup koltuğa yapıştırdı.
"Quentin ve cüceleriymiş!!! Benden korkması gereken o!!! Ne kadar meydan okusada benim kudretimle baş edemez!! Değil mi Sebastian?!"
"Siz öyle diyorsanız öyledir efendim."
"Sadece benim gücüm bile..."
---
"...onu yenmeye yeter!"
Charity öyle havaya girmişti ki masaya çıktığını fark edemedi. Üye onun bu kadar enerjik olacağını düşünmemişti.
"Onun çocuk olduğunu nereden biliyorsunuz? Bunu kabalık olarak algılamayın,sadece merak..."
Charity'nin bütün havası söndü ve masadan indi.Yine aynı ruhsuz ifadesiyle koltuğuna oturdu.Her kelimeden sonra daha da sinirleniyor ve sesini yükseltiyordu.
"Altıncı his diyelim... Öyle değilse de bu lafıma çocuklar kadar sinirlenmiştir değil mi? O kendini birşey sanıyor.O yalnızca..."
---
"...yoluma çıkan bir böcek!"
sinirle git gide buruşuyordu siması Quentin'in...
"...Onu bulacağım ve..."
---
"...çıplak ayakla ezeceğim! Kendini adalet sanan bir..."
---
"...aptaldan başka bir şey değil!Gerçek adalet..."
---
"...gerçek adalet..."
---
"BENİM!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charity
Eternal Flame
Eternal Flame
Charity


Mesaj Sayısı : 28
Kayıt tarihi : 27/05/10

Nefes Nefese Empty
MesajKonu: Geri: Nefes Nefese   Nefes Nefese EmptyC.tesi Mayıs 29, 2010 10:16 am

Nefes 3~Adalet için Savaş
Mekan: Laust Meydanı
Tarih: Şimdiki Zaman



Quentin şarjörünü değiştirdi. Büyük bir çatışmanın içerisindeydi. Bu heyecana bayılıyordu. Her yerden silah sesleri gelirken heyecanın verdiği tiryakilik seviyesi daha da artacaktı. Eternal Flame ve Monochrome Fire geçen 7 yıl boyuncaki gibi birbirlerine silah tutuyorlardı. Kedi ve Köpeğin ebediyete kadar sürecek kavgasına benzetmek hiç kötü olmazdı bu Eternal-Monochrome çatışmasını.
Quentin arkasındaki Işık ekibine gel işareti yaptı.
"Beni takip edin!"
Işık ekibinin güzide üyeleri hemen Quentin'in arkasındaydı. Tıpkı geçen 7 yıl gibi bugünde Quentin'i koruyorlardı. Quentin de onların hep arkasında olacağına emindi.
"Sağdan gidersek o işe yaramaz pusu sürüsünü yakalayabiliriz."
Ona en yakın ve en derin Işık ekibi üyesi sert yumruğunu Quentin'in kafasına geçirdi.
"E sevgili salak başkanım,pusu takımı sağda değil ki!!"
"Ne?! Ne zaman yer değiştirdiler ki?" diye karşılık verdi saf bir şekilde.
Işık ekibi üyesi yüzünü asıp Quentin'in önüne geçti ve parmağıyla pusu ekibinin yerini gösterdi.
"Cidden süzme salaksın!"
---
Charity elinde tabancalarını döndürdü.
"Hazır mıyız baylar,bayanlar?!" diye bağırdı arkasındaki 40 kişilik orduya.En önde Kökler vardı. Herkes aynı anda şarjörü yeniledi ve namlusunu bulundukları çatının altındaki karmaşaya doğrulttular. Şarjör değiştirme sesi yankılanmıştı. Bir kökler üyesi baldırındaki sis bombasını çıkartıp fırlattı. Ve gözler duyusunu bilinmezlikte yitirdi...
Sis bombasının etkisi geçince koca meydanda sadece birbirine koşan iki grup vardı.Biri beyaz üniformalı Eternal Flame,diğeri ise siyah üniformalı Monochrome Fire. Birleştikleri zaman tüm güçlerini kullansalar da bu savaş son bulmayacaktı muhtemelen. Silah sesleri her gün yankılansada bu savaş öyle kolay kolay bitmeyecekti.
Charity karşısındaki maskeli başkan Renivique'e nişan aldı.
Quentin de namlunun ucunu Charity'ye doğrultmuştu.
"İşin bitti !"
"Ayıkken rüya görüyorsun Renie!"
İkiside tetiği çekti. Kurşun suratlarını parçalamak için yaklaşırken gülümsediler.
İkiside adalet için savaşmaya and içmişti. Kendi görüş açılarından birbirlerinin hayatlarını göremiyor böylece kendi cahillikleriyle savaşlarını sürdürüyorlardı... İstediklerini almadan ölmeyeceklerdi bariz. Ne kadar kurban verileceği önemli değildi. Henüz bitmeyecekti!
Charity'nin de Quentin'in de kurşun hemen yüzlerinin yanlarından geçti. Silahları indirip o karmaşanın içinde birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Hırslı gülümseme vardı ikisinde de.
"Hak eden kazansın!" dediler aynı anda. Birbirlerine sırt çevirdiler ve zıt yönlere koşarak ortadan kayboldular.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nefes Nefese
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Justice Hunter :: Giriş Kapısı :: Kurgu-
Buraya geçin: